İçeriğe geç

BATI TRAKYA’DA YENİ EĞİTİM YILI SORUNLARLA BAŞLADI

    Mustafa TOMBULOĞLU
    (Yörtürk Kültür ve Sanat Dergisi-Eylül/Ekim 2009)

    Eğitim, fertlerin gelecekteki yaşamlarını doğrudan etkilemesi ve sosyal yapının oluşmasındaki etkisi nedeniyle, toplumların gelişmesinde önemli bir süreçtir. Bir toplumun kalkınması ancak, o toplumda yaşayan insanların eğitilmesi, onlara beceri ve yetenek kazandırılması ile mümkünken, yok etmenin yolu da öncelikle eğitim ve milli kültürünü ortadan kaldırmaktan geçer.

    Batı Trakya’daki eğitim sistemi de akla “Acaba Yunanistan’da bunu mu yapmaya çalışıyor?” sorusunu getiriyor.

    Batı Trakya’da 210 Türk Azınlık İlkokulunda öğrenim gören 7.000 civarındaki soydaş öğrenci arasından her yıl mezun olan 1.000 civarındaki öğrenci için yalnızca iki orta öğretim kurumu (biri 1952 yılında Gümülcine’de faaliyete geçmiş olan, eski ismi “Celal Bayar Lisesi, diğeri 1965 yılında İskeçe’de öğretime başlayan İskeçe Muzaffer Salihoğlu Özel Azınlık Lisesi”) bulunurken, Rodop ve İskeçe illerinde öğrenim gören 5.000 civarındaki Yunan asıllı öğrenci için 61 ortaokul/lise faaliyet göstermektedir. Meriç’de yaşamakta olan 15.000 civarındaki soydaşımız içinse herhangi bir azınlık ortaokulu/lisesi mevcut değildir.

    Türk Azınlığa ait iki ortaokul ve lisenin, her yıl ilkokullardan mezun olan 1.000 civarındaki öğrenciyi bünyelerinde barındırabilecek kapasitede olmaması nedeniyle, bu okullara girebilecek öğrencileri belirlemek üzere uzun yıllar “giriş sınavları” yapılmış, daha sonra “kur’a” çekilerek şanslı öğrencilerin bu liselerde okumalarına fırsat tanınmış, ancak gerek Azınlıktan, gerek uluslararası kamu oyundan gelen yoğun baskılar sonucu bu çağdışı uygulamalardan vazgeçilerek çocukların kaderi Doğu Makedonya-Trakya Bölge Genel Sekreterinin insafına bırakılmıştır.

    Bölge Genel Sekreteri her öğretim yılı sonunda iki azınlık lisesinin müdürleri ile temasa geçerek okulların kapasitesini belirlemekte ve bu kapasite çerçevesinde okullara öğrenci alınması için yazılı emir çıkarmaktadır.

    Bu sayı da genellikle Celal Bayar Lisesi için 140-150 öğrenciyi, İskeçe Muzaffer Salihoğlu Özel Azınlık Lisesi için de 100-110 öğrenciyi geçmemektedir. Böylece Azınlık ilkokullarından mezun olan 1.000 civarındaki öğrenciden yalnızca 250’si Azınlık liselerinde okuma şansı bulabilmektedir.

    Mezkur emirden sonra liselere başvuran öğrencilerin kaydı yapılmamaktadır. 2007-2008 öğretim yılında İskeçe Azınlık Lisesine başvuran 13 öğrenci ile Gümülcine Celal Bayar Lisesine başvuran 20 öğrenci, İskeçe Milletvekili Çetin MANDACI’nın bizzat Milli Eğitim Bakanı nezdinde yapmış olduğu girişime rağmen azınlık okullarına kaydedilmemiştir.

    Türk Azınlığın önceliklerinin başında yeni ortaokul ve lise ihtiyacı bulunmaktadır. Azınlık önde gelenleri uzun yıllardan beri Yunan yönetimi nezdinde girişimlerde bulunarak biri Rodop, diğeri İskeçe’de olmak üzere, şimdilik iki Azınlık ortaokul/lisesi açılmasını talep etmektedir.

    Son olarak, Batı Trakya Azınlığı Eğitim ve Kültür Şirketi (BAKEŞ)’nin Rodop Sirkeli’de Azınlık okulu inşası için Sirkeli Belediyesi’ne iki kez başvuruda bulunması ve Sirkeli İl Meclisi’nin olumlu yönde karar almasına rağmen, Doğu Makedonya Trakya Bölge Genel Sekreterliği, BAKEŞ’in söz konusu taleplerini geri çevirmiştir.

    Öte yandan, 1965 yılından beri İskeçe bölgesindeki soydaşlarımıza hizmet veren Muzaffer Salihoğlu Azınlık Ortaokul-Lisesi halen 1905 yılında tütün deposu olarak inşa edilmiş olan bir binada faaliyetlerini sürdürmektedir. Okulun lise bölümünün, İskeçe “tayinli” Vakıf İdare Heyeti’nden kiralanan ve halen okulun baraka halindeki spor tesisinin bulunduğu arsa üzerine inşa edilecek yeni bir binaya taşınması talebi de 2006 yılından beri Yunanistan Milli Eğitim ve Dinişleri Bakanlığı tarafından cevapsız bırakılmaktadır.

    Tüm bu sorunlar uluslar arası raporlarda da her yıl dile getirilmektedir. Birleşmiş Milletler’e bağlı Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi (CERD) Eylül 2009’da yayınladığı raporunda, Batı Trakya’da Türkçe konuşan azınlığın kaliteli eğitime sınırlı erişim iddiasından endişe duyulduğu ifade edilerek, etnik gruplar ve Müslüman azınlık için eğitimcilerin eğitilmesi dahil, eğitimin iyileştirilmesi, öğrencilerin ana dilinde eğitim yapacak anaokullarının kurulması ve yeterli sayıda ortaokulun olmasının garanti alınması talep edilmektedir.

    Avrupa Konseyi organlarından Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI) tarafından hazırlanan Yunanistan raporunda ise, Batı Trakya’da Müslüman azınlık için eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla önlemler alınması, Batı Trakya’da eğitimde eksiklerin giderilmesi konusunda Yunanistan’ın daha fazla gayret göstermesi gerektiğini vurgulanmaktadır.

    Yunanistan’ın eğitime yaklaşımını Yunan Anayasası’nın 16/2 maddesi açıkça ortaya koymaktadır. Bahse konu maddede “Eğitimin devletin asli görevlerinden biri olduğu, amacının ise Helenleri etik, maneviyat, meslek ve bedensel bakımdan eğitmek, böylece onların milli ve dini bilinçlerini güçlendirerek sorumlu vatandaşlar haline getirmek” olduğu ifade edilmektedir. Anayasada yer alan bu madde ile Yunan Devleti, başka ulusa mensup bir kimsenin değişik milli bilinç oluşturmasını kabul etmemektedir. Yunanistan’ın Batı Trakya’daki eğitim politikasını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir.

     

    Bir cevap yazın