İçeriğe geç

KERKÜK DİKEN ÜSTÜNDE

    Mustafa TOMBULOĞLU
    Yörtürk Kültür ve Sanat Dergisi (Temmuz-Ağustos 2008)

    Kerkük, Irak demografik yapısının küçük bir prototipi. Kerkük, ötekinin farklı olma hakkına saygı gösterilmesi ihtiyacının bir örneği… Kerkük, diller ve mezhepler arasında kronik bir temas hattı üzerinde. Ve Kerkük şimdi diken üstünde… Kerkük’te, Türkmen, Arap ve Kürt grupların yönetime eşit olarak katılmasını ve yerel seçimlerin yıl sonuna kadar yapılmasını öngören “yerel seçimler yasası”na karşı çıkan Kürt gruplar, Kerkük’te gerilimi giderek tırmandırıyor. Temmuz ayında Kürt milletvekillerinin protestosuna rağmen kabul edilen ancak, devlet başkanı Celal Talabani’nin reddettiği yasanın 24. maddesinin 2. bendi “Kerkük’ün üç ana topluluk olan Arap, Kürt ve Türkmenleri yüzde 32, Hıristiyanların da yüzde 4 temsil hakkı ile ortak idaresini” öngörüyor. Görüldüğü gibi, söz konusu yasa Kerkük’ün bütün Irak halkının ortak malı olarak ele alınmasına zemin hazırlıyor. Uzlaşı kültürü kalıcı olmadan Kerkük’te eşit paylaşım, barış ve kardeşlik ortamının sağlanamayacağı açıktır. Kerkük sorununa adaletli yaklaşım getiren yasa bu nedenle desteklenmelidir.

    Kerkük yerel yönetiminin, Kürt Yönetimi’ne bağlanma kararı alması gerginliği daha da arttırmıştır. Oysaki bu karar, hukuktan yoksun temeli olmayan ve Irak’ın gerek anayasa ve gerekse kanunlarına uymamaktadır. Kürt yönetiminin hayalci ve idealist senaryolarını hayata geçirme girişimleri, Kerkük’te her an etnik bir çatışmaya dönüşebilir. Bu durum Amerikan yönetimi açısından ülkenin orta bölgelerinde nispeten sağlanan güvenliğin yeniden riske edilmesi anlamına gelmektedir. Amerikan kamuoyuna Irak’ta işlerin yolunda gittiği mesajını vermeye çalışan Bush doğal olarak rahatsız. Washington Yönetimi, Irak’ta istikrarın sağlanması için yerel seçimlerin Bush’un başkanlık döneminin bitmesinden önce yapılmasını istiyor.

    Öte yandan,, Iraklı gruplar Kerkük’ün sadece Kürtlerin kontrolünde olmasına karşı. Çünkü, petrole sahip olan Kürtlerin Irak’tan ayrılmasından endişe ediyorlar. Bu sorun, Türkmenler, Şii ve Sünni Araplar dahil bölgenin önemli aktörleri olan Türkiye, Irak, Suudi Arabistan ve ABD’yi düşündürüyor.

    Kürt grupların tutumu nedeniyle, “yerel seçimler yasa tasarısı”ndaki anlaşmazlıklar kuzeydeki Arap aşiret liderlerini harekete geçirdi. Kerkük’te bir araya gelen bölgenin önde gelen aşiret liderleri, Kürtlerin Kerkük’ü bir iç savaşa sürükleme çabasında olduğunu belirterek, Kerkük’ün bir Irak kenti olarak kalması için gerekirse savaşacaklarını ilan etti.

    Bu arada parlamento, yasayı siyasi partilerin anlaşamamaları üzerine Eylül ayına erteledi. Uzmanlar, Arapların bu konudaki memnuniyetsizliğinin, Irak’taki şiddeti yeniden artıracağından endişe ediyor. Irak’ta dikta rejiminden kurtulma sloganı ile kazanımlar elde eden Kürtleri şimdi bir sınav bekliyor.. Bakalım, yeni Irak’a ne denli uyum sağlayacaklar. Irak’ın birliği için uzlaşmaz tutumlarından vazgeçecekler mi? Kuzey Irak’ta Bağımsız Kürt Projesi ile ilgili endişeleri giderebilecekler mi? Bu soruların cevapları önemli. Çünkü, haklarından fazla isteyerek ortamı germeleri halinde ülke yeniden kanlı çatışmalara sürüklenecektir. Ancak şu bilinmelidir ki, demokrasi kültürünü reddeden, hukuk tanımayan, bir yönetim zihniyetini günümüzde sürdürmek dönemi artık gerilerde kalmıştır.

     

    Bir yanıt yazın