Yörük Türkmen (YÖRTÜRK) Vakfı
Ziyarette, Almanya ve Türkiye’de yaşlı hakları ve bakım servisleri hakkında bilgi alışverişi gerçekleştirildi. İki ülke arasında da nitelikli insan kaynakları eksikliği tespit edildi ve bu konu hakkında ortak çalışma yapmak için stajyer projesi geliştirilmesi gerekliliğine vurgu yapıldı.
Ayrıca proje kapsamında; Hannover ve bölgesinde Türklere yönelik hizmet veren huzurevlerine de ziyaretler gerçekleştirildi.
Ziyaretler çerçevesinde, Almanya’daki yaşlı hakları ve yaşlı bakımevi servisleri ile ilgili uygulamalar yerlerinde görülerek proje kapsamında belirlenmiş ülke Almanya ve Türkiye arasında bu uygulamaların karşılaştırmasının yapılması sağlandı.
Keçiören Belediyesi ile birlikte düzenlediğimiz, Yörük Türkmen Şenliği ve Çalıştayı
(9-10 Ekim 2022)
AB ve Türkiye Arasında Diyalog Yoluyla
Yaşlıların Güçlendirilmesi Projemiz
(31 Ağustos 2022)
En İyi Projelere İmza Attık
Yörük Türkmen (YÖRTÜRK) Vakfı olarak kalıcı eserler ve en iyi projelere imza attık
Türkiye'nin Heryerindeyiz
Ülkemizin birçok ilinde Yörük Türkmen (YÖRTÜRK) Vakfı şubelerimiz ve temsilciliklerimizle hizmetinizdeyiz.
YÖRTÜRK Dergisi
1996 Yılından beri Yörük Türkmen (YÖRTÜRK) Vakfı olarak iki ayda bir çıkardığımız YÖRTÜRK DERGİSİ dir.
Başyazı
Yörük Türkmen Vakfı Genel Başkanı Sayın Hacı Mustafa TOMBULOĞLU’nun Yörtürk Dergisi “Temmuz-Ağustos 2022 164. Sayısında” yayınlanan Başyazısı.
Yörüklerde Aile ve Kadın
(Yörüklerde Günlük Hayat “Sempozyum Bildirisi”)
Milli kültürümüzün sahip olduğu dinamiklerin belirlenmesinde, milli bünye anlizlerinin büyük payı olduğu bilinmektedir.
Sosyal yapımızın ana eksenini teşkil eden Türk boy sisteminin incelenmesi, milli kültür sahasındaki araştırmalara da ışık tutacaktır. Anadolu konar-göçer kültürünün halk kültürümüzdeki yeri ve önemi bu açıdan bizim için son derece ciddi bir konudur.
Yörük hayatı bir bütün halinde incelendiği zaman “bir yığın, şekilsiz bir kümeleşme” olmadığı görülür. “Toplum yapısı ne sadece basit bir varlık olarak ve ne de sert bir şekilde yekpare kalıplanmış çok sıkı bir tesanütle kaskatı donuk” olmayan Yörük dünyasında “son derece yumuşak, katılmaları kolaylaştıran, geçşini sağlayan” bir dünya görüşünü hakimiyeti hemen sezilir.
YÖRÜK TÜRKMENLERDE GÜNLER VE HAYVANLARLA İLGİLİ BATIL İNANMALAR
oğu insanlarımızın olduğu gibi, Aşiret,Oymak ve oba halklarından bazıları da, yüz yıllarca inandığı gibi madde ve olayların mantıklı olup olmadığına bakmaksızın bir çok şeylere inanma ihtiyacını duymuşlardır. Elbette ki bu inanmalar bir çok kötümser olgu ve duygulardan korunma, çeşitli arzularına kavuşma, mutlu olma, işlerinde başarıya ulaşma, uğurlu veya uğursuz sayma gibi isteklerle oluşmuş ve inanma karşısında duyulan mutluluğun daima birinci sırada yer almasını sağlamıştır.
Folklor açısından, zamanımızda yersiz inanaçlardan birçoğu halen yaşatılmaktadır. Söz konusu inançlerın tümü sosyal hayat ve medeniyetlerle de ortak temellerinin olduğu muhakkaktır. ‘ Batıl inanaç’ dını verdığıimiz , bu inanaçlarımızdan bazılarını;
YÖRÜK OBALARI ve YÖRÜKLERİN YAŞAMI
Yörük boylarının, konar göçerlerin; yükseklere çıkmak, uçsuz bucaksız bozkırlara, yeşil ovalara, kıvrım kıvrım akan derelere, yemyeşil çayırlara, alçak tepelere, pıynarlı yakalara dağlardan bakmak, burcu kokulu bitkilerin arasında kabardıcın, koyu gölgesine yaslanmak, çayıra uzanmak, keçilerin çanlarını, erekteki koyunların melemelerini, develerin hataplarındaki havan çanlarını dinlemek, öküzlerin böğürmelerini, sıyırtmacın düdüğüyle beraber duymak, danaların tozu dumana katışını görürken, hergelecinin sıklığını duymak, atların kişnemesini, horozların ötmesini, köpeklerin havlamasını, kuşların cıvıltısını duymak, kaval sesiyle geçmişe dalmak, cura sesiyle uyanmak, kemence sesiyle sevdayı hatırlamak, tekenin kayadan kayaya sekmesi, bögelek tutmuş düvenin koşuşturması, kısrakların kişneyerek suya dört nala gitmesini görmek ne zevklidir yörük için.
YÖRÜK ALİ EFE (1896 – 1953)
Milli Mücadele kahramanlarından Yörük Ali Efe 1896 yılında Aydın’da doğdu. Aydın bölgesi yörüklerinin Sarıtekeli aşiretinden olan Yörük Ali Efe, Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe’den sonra Kuvay-ı Milliye’nin Encümenin önemli kişilerindendi. Milli Mücadeleye katıldığı zaman 23 yaşındaydı. Daha önce, 1916’da askere alınarak Kafkas Cephesi’ne gönderildiği sırada askerden kaçmış, dağa çıkarak Alanya’lı Molla Ali çetesine katılmıştı. Molla Ali çarpışmada ölünce onun yerine çetebaşı oldu.