Çoğu insanlarımızın olduğu gibi, Aşiret,Oymak ve oba halklarından bazıları da, yüz yıllarca inandığı gibi madde ve olayların mantıklı olup olmadığına bakmaksızın bir çok şeylere inanma ihtiyacını duymuşlardır. Elbette ki bu inanmalar bir çok kötümser olgu ve duygulardan korunma, çeşitli arzularına kavuşma, mutlu olma, işlerinde başarıya ulaşma, uğurlu veya uğursuz sayma gibi isteklerle oluşmuş ve inanma karşısında duyulan mutluluğun daima birinci sırada yer almasını sağlamıştır. Folklor açısından, zamanımızda yersiz inanaçlardan birçoğu halen yaşatılmaktadır. Söz konusu inançlerın tümü sosyal hayat ve medeniyetlerle de ortak temellerinin olduğu muhakkaktır. ‘ Batıl inanaç’ dını verdığıimiz , bu inanaçlarımızdan bazılarını; -Baykuş, Karga, Horoz, Tavuk ve çeşitli kuşların ötmeleri, -Yolda, Yılan, Kedi, Tavşan, Tilki, Kaplumbağa gibi hayvanların görülmeleri -Avcılık gelenekleri ve köpek uluma ve havlamaları, -Cinler, periler ve çeşitli varlık ve olaylara bağlanan dinsel inanaçlar, -Tabiat kuvvetlerinin çıkardığı olaylar karşısında duyulan korku ve heyecanlar, -Rüyalar, -Düğün, Kavga, Cenaze, Komşuluk ilişkileri gibi toplumsal olaylar, -Çamaşır yıkama,Temizlik, Ev işleri gibi beşeri ihtiyaçlar,Gibi inanamalar şeklinde sıralanırken bunların ilk çağlarından, tarih süreci içinde gelişen medeniyetlerden insan yaşamları ile alakalı olarak günümüze gelebilen ise oldıkça fazla görülmektedir. İlkel dinlerden sonra insan zekasının gelişmesi sonucunda oluşan yeni dinler, tarih öncesi inanış ve geleneklerinin bir kısmının bırakılmasına karşın yerlerini ortaya çıkardığı da bilinmektedir. Orta Asya’dan çeşitli ülkelere dağılanTürkler, eski Şaman inanaışlarına yeni inanaçlarını kaarken, kendi inanaışlarını da gittikleri ve yerleştikleri bölgelere götürdüler. Bu yönden Batıl inançlar haliyle yrel ve milli olduğu kadar milletler arası bir özellikte kazanmış oldu. Yani küçük yerli dinlerdn sonra Budizm,Manihezm, Musevilik, Hıristiyanlık ve İslamlık gibi dinlerin dünyaya yayılmaları bir çok yerli ve milli inanaçların Milletler arası bir nitelik dünyaya yayılmaları bir çok yerli ve milli inançların milletler arası bir nitelik kazanmasına yol açtı. Böylece, göçler, çeşitli nedenlerle meydana geln savaşlar, devletlerin kurulmaları, sömürgecilik hareketleri, ülkeleri ve milletler arasındaki münasebetler, dinler arasındaki ortak ilişkiler bir takım inanç ve glenkleri taşıdı. Zamanımızda batıl inançlara eskiden olduğu gibi çok sayıda inanan olmasa da daha ziyade kırsal bölgelerde yaygın şekilde halen yaşatılmaktadır. Çıkış nedenleri unutulmuş olmakla beraber, geleneklere bağlı olma dışında , gizli güçlerden korkma, uğurluluk, uğursuzluk, geleceği öğrnme gibi duygular halen güncelliğini sürdürmektedir. Batıl inançların bazılarının dinlerden, bazılarının iktisadi hayattan, bazılarının da sosyal yaşam ilişkilrindn doğmuş olabileceği gerçeğini benimsemek suretiyle Anadolu’nun muhtelif coğrafi bölgelerinde, değişik yerleşim mahallerinde, canlı kaynaklardan obalar itibariyle bu inanmalar (cuma, cumartesi, pazar, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe) ve hayvanlar (Baykuş, kaplumbağa, karga, karınca, katır, kaz, keçi, kedi, koyun , köpek, kurt, kuş, leylak, manda, saksağan, serçe, tavşan, tavuk- horoz, tilki, yılan) itibariyle iki bölüm halinde aşağıda sıralanmışlardır. Bu batıl inanmalar Ege ve Akdeniz bölgelerind geniş bir çevrden ve (Abdal, Afşar, Arıklı, Barak, Buhurcu-Koca yusuflu, ca’ber, cerit, çağlayan, çakal, çapak- Kabaklı, çöteli, Duruca, Dündarlı, Erkekli, Genceli, Geygeli, Horzum, İmamlı, Kaçarlar, Kara Hacılı, Kara Keçili, karamanlı , Kara tekeli, kızıl ışıklı , köseli, manvalı, mıcan, saçı karalı , sarı keçili, sarı tekeli, saz kabaklı, tatarlar, teke- tekeli oğlu) gibi 36 çeşitte boy , Aşiret, Oymak ve obaların kültürel değerlerinin alan araştırılması sonucunda tespit edilen bulgular olmaktadır… |