Mustafa Tombuloğlu
Yörtürk Kültür ve Sanat Dergisi (Temmuz-Ağustos 2010)
Yunanistan, yakın müttefiki Türkiye’nin, İsrail ile olan ilişkilerinin ciddi derecede soğumasından faydalanmaya çalışıyor. Ortaya çıkan gerilimin, Atina ve Lefkoşa’nın çıkarlarını doğrudan etkileyecek jeopolitik içeriğe sahip olduğu görüşü yaygın. Washington’un olduğu kadar AB’nin de İsrail’i hiçbir zaman yalnız bırakmayacağını hesaplıyor. Dolayısıyla Yunanistan’da, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de, bölgesel politik faktör olma yolundaki beklentiler arttı. Oysa İsrail ile 1993 yılında diplomatik ilişki kuran Yunanistan, Türkiye-İsrail stratejik ortaklığı sorunsuz devam ederken böyle düşünmüyordu. Yunanlı bir diplomat da, “Yunanistan’ın, daha önce böyle bir ortaklığı aklından bile geçirmediğine” dikkat çekti.
Ortodoks mezhebine mensup olan Yunanlılar, İsa Peygamberin Yahudiler tarafından öldürüldüğü tezinden hareketle, tarih boyunca Yahudilere karşı çıktı. Bu nedenle, İsrail’in Yunanistan tarafından resmen tanınması ve diplomatik ilişki kurması gecikti. Yunanistan’ın, öteden beri, İsrail ile ekonomik, ticari, turizm ve askeri işbirliği sınırlı kaldı. Şimdi Yunanistan’da, İsrail’in özellikle askeri teknolojisi ve tecrübesinden yararlanılabilmesi amacıyla, bu ülke ile bir an önce yoğun bir işbirliğine girilmesi gerektiği yorumları yapılıyor. Sanki “Düşmanımın düşmanı iki defa dostumdur” mantığı işletiliyor. İlginç olan, bu gelişme PASOK döneminde kaydediliyor.
Yunanistan, Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırı nedeniyle İsrail’i kınamış, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanının Yunanistan ziyaretini ve ortak Yunan-İsrail (MINOAS 2010) hava tatbikatını iptal etmişti. Ancak, Eleftherotipia Gazetesi “Yunanistan-İsrail Askeri İşbirliği Buzluktan Çıkarıldı” başlıklı haberinde, Atina-Tel Aviv askeri işbirliğinin devam ettiğini ve Girit’te yapılması planlanan ortak Yunan-İsrail tatbikatlarının tekrarlanması kararının alındığını yazdı. Ekim 2010’da, iki ülke tarihinde ilk kez Yunan ve İsrail komandoları Tel Aviv yakınlarında ortak bir tatbikata katılacaklar. Bu arada, “Gazze İçin Bir Gemi Girişimi Üyeleri” isimli Yunanlı aktivistler, İsrail’e karşı hukuk mücadelesi başlattı. Atina Barosu’ndaki toplantıda konuşan avukatlardan Aleka Zorbala, Theodoros Simeonidis ve Dimitris Sarafianos, Yunanlı aktivistlere yönelik suç işleyen İsraillilere karşı dava açacaklarını bildirdiler.
Gelişmeler, Yunanistan’ın niyetini açıkça ortaya koyuyor. Yorgo Papandreu, Yunanistan’ın İsrail’i tanımasından sonra bu ülkeye resmi ziyaret gerçekleştiren ilk Yunanlı Başbakan… Papandreu’nun, Benjamin Netanyahu ile 21 Temmuz 2010 tarihinde görüşmesinin merkezinde Filistin konusunun yer alması beklenen bir durum. Yunanistan, İsrail ile yakınlaşmasının Türkiye-İsrail arasındaki olumsuz ilişkilere bağlanmasını istemiyor. Bu nedenle Papandreu, Ankara’ya net ve rahatlatıcı bir mesaj göndermek istercesine, “Komşuyuz, aynı bölgede yaşıyoruz, barış istiyoruz, bölgede çatışmaları istismar etmiyoruz” dedi. Netanyahu’nun, ülkesinin Yunanistan’a ekonomi ve teknoloji alanında destek verme yönünde taahhüt altına girmesi de tesadüf değil. Ethnos Gazetesi’nin “Atina’ya Anahtar Rol” şeklindeki başlığı çok şey anlatıyor. Papandreu, Ramala’da, Filistin liderliği ve Başkanı Mahmut Abbas’a, “Yunanistan’ın kendilerine yardım etmeye hazır olduğunu” söyleyerek, Ortadoğu’da rol kapmaya çalışıyor.
Yunanistan’ın bu paniği aslında ABD’den gelen bir uyarıyla ilgili. ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşu Stratfor, kısa bir süre önce Yunanistan’ı “Ege’nin kontrolünü kaybetmek üzere olduğu” yönünde uyardı. Belli ki ABD, İsrail’e yeni müttefikler arıyor. Uzmanlara göre, Yunanistan bu oyuna geliyor! Çünkü Yunanistan’ın ekonomik sıkıntıları had safhada. Bölgede önemli bir rol kapması halinde, uluslararası toplumdan ekonomik destek bulacağını umut ediyor. Bu arada İsrail, özellikle hava kuvvetleri için gerekli olan yaşamsal alanı bulma telaşı içerisinde. Bu sıkıntı birçok kez İsrail medyasında gündeme getirildi. Görünen o ki, bir dönem AB içerisinde İsrail’e yönelik en sert eleştirileri yönelten ülkelerin yanında yer alan Yunanistan artık bu sepette değil. Siyasi gözlemciler, Yunan Hükümeti’nin, son dönemde kendi kamuoyunda oluşan İsrail karşıtlığını ve Arap ülkeleriyle olan dostluğunu göz ardı ederek, İsrail ile ilişkilerini daha ileri boyutlara taşımasının kolay olmadığı görüşünde.