Mustafa Tombuloğlu
(Yörtürk Kültür ve Sanat Dergisi-Ocak/Şubat 2006)
Irak’ın işgalinden sonra bu ülke, Kürt liderlerin de desteği ile İsrailli casusların cenneti haline geldi. Ancak, İsrail’in, Irak’taki Kürtler ile istihbarat bağları kurma stratejisi yeni bir durum değildir. İsrail Gizli İstihbarat Servisi (MOSSAD) eski Başkan Yardımcısı David Kimche, 1960’ların ortalarında, Kürt liderler ile temaslarda bulunmuş ve Irak karşıtı isyancılara eğitim ve silah desteği sağlamıştı. Son savaştan önce MOSSAD, Kuzey Irak’taki faaliyetlerini 14 kişilik bir timle başlatmıştı. Halen, K.Irak’taki özerk Kürdistan bölgesinde 200 casusun MOSSAD’ın denetiminde çalıştığı ifade ediliyor. Bunlar, İsrail ve Süleymaniye’deki bir kampta güvenlik-istihbarat ve özel operasyonlar alanında eğitim görüyor.
MOSSAD’ın Irak’taki bir şubesi, Arap ve Avrupa kimliği taşıyan ve Irak’a komşu ülkelerde faaliyet gösteren ajanlarını koordine etmektedir. Erbil’deki karargahın yanı sıra, K.Irak’ın diğer büyük şehirlerinde, örneğin Dohuk, Musul, ve Süleymaniye’de bürolar açılmıştır. Fransız Le Monde Gazetesi, son zamanlara kadar K.Irak’ta 1200 MOSSAD ve Aman (Askeri İstihbarat Servisi) ajanının faaliyet yürüttüğünü yazdı. Haberde ayrıca, “İsrail ajanlarının amacı, bir taraftan Irak’ta İran gizli servislerinin faaliyetleri hakkında zamanında ikaz şebekesi oluşturmak, diğer taraftan Tahran Nükleer Programı’nı izlemekle görevli Irak-İran Kürtlerinden oluşan bir istihbarat ağı kurmaktı. İsrail ajanları, gerektiğinde İran topraklarında saldırı ve sabotajlarda kullanılacak Kürt komando gruplarını da eğitmişlerdir. Buna ilaveten İsrailliler, Irak Kürtlerini yeni Irak ordusuna hulul etmek için de kullanmaktadırlar” denilmektedir.
İsrail’de yayınlanan Yedioth Ahronot Gazetesi ise, bazı İsrail şirketlerinin K.Irak’taki bölgesel hükümetle anlaşmalı olarak, son bir buçuk yıldır Kürt güvenlik güçlerini gizlice eğittiklerini, onları milyonlarca dolarlık malzeme ile donattıklarını ve ayrıca Erbil´deki bir havaalanı inşaatına da gizli katkı sağladıklarını bildirdi. Söz konusu gazete, K.Irak’taki bu faaliyetleri “Motorola İsrail” ve “Magalcom” şirketlerinin yürüttüğünü belirterek, onların cevabi açıklamalarına da yer verdi. Ancak anılan şirketler, açıklamalarında haberleri ne yalanlıyor, ne de doğruluyor. Bu iki şirkete ek olarak, K.Irak’taki Kürt yönetimine stratejik ve ekonomik konularda danışmanlık hizmeti veren diğer bir şirketin kurucuları arasında şu anda İsrail Parlamentosu Üyesi ve Güvenlik Danışmanı olan, MOSSAD’ın eski başkanı Danı Yatom’un da bulunduğu belirtiliyor. MOSSAD Başkanlığına Mayer Dugan’ın atanmasıyla birlikte; Bağdat, Nasiriye, Kerkük ve Basra’da da şubeler açıldığı ve Irak genelinde aktif istihbari operasyonlar yürütülmeye başlandığı belirtiliyor. MOSSAD bu arada, Kerkük’te, en büyük casusluk ve dinleme istasyonunu kurdu. Beytülmukaddes’te yayınlanan El-Minar Gazetesi, MOSSAD’ın, Irak ile İran sınır bölgelerinde çok sayıda casusluk ve dinleme istasyonu kurduğuna dikkat çekiyor.
MOSSAD casusları Bağdat’ın çeşitli ve hassas bölgelerinde yüksek fiyatlar ile birçok mülk ve arazi satın aldılar. Irak’a sızma eylemi, sadece arazi ve mülk satın almak veya gizli ekonomik ve ticari şirketler kurmakla sınırlı değil. MOSSAD casusları, Irak ekonomik yapısını da yönlendirme, ekonomik politikalarını sevk ve idare etme mekanizmalarını da oluşturdu. Irak’ta yayınlanan El-Sule Gazetesi’nin haberine göre, Irak’a giriş yapan Yahudiler, Iraklı ailelere tahsis edilen gıda ve tahıl karnelerini satın almak için 60 milyon dolar tutarında bir teklifte bulundular. İsrailli şirketlerin Irak’taki faaliyetlerinin artması ve Irak halkının bu sızma girişimlerine tepki göstermesi sonucu, Yedioth Ahranot Gazetesi hedef saptırmak amacıyla, ABD’nin isteği üzerine alt yapı işleri uzmanı 8 İsrailli’nin Irak’ta görevlendirildiğini belirtti. İsrail, Siyonist tüccar ve iş adamlarının Irak’taki faaliyetlerini kolaylaştırmak amacıyla Yahudi turistler veya göçmenlere yeni kimlikler hazırlıyor. İsrail’in Irak’ta rant elde etmek ve vurgun yapabilmek için kullandığı diğer bir ekonomik ve ticari yöntem ise, tüketim tarihi sona ermiş, ikinci el eşya ve malzemeleri Irak pazarına sevk etmektir.
MOSSAD’ın, Irak’taki operasyonlarının en önemli hedeflerinden biri de, ülkenin bilgin, alim, düşünür, yazar, araştırmacı ve stratejist gibi seçkin ve eğitimli insanlarını bir şekilde devre dışı bırakmaktır. Irak Üniversiteleri Öğretim Üyeleri Derneği’nin yayınladığı bir rapora göre, Irak’ın işgal edildiği tarihten beri 350 Iraklı öğretim üyesi-bilgin ve aydın öldürüldü. MOSSAD’ın listesinde 800 kişinin daha bulunduğu öne sürülüyor. Terörist saldırılardan kurtulmak amacıyla ülkeyi terk eden Iraklı bilgin-öğretim üyesi ve araştırmacı sayısı ise bini aştı.
Özel jeopolitik konumu ve ülkenin Ortadoğu’daki güç ve kriz kaynaklarına yakınlığından dolayı Irak, daima İsrail ile Amerika’nın dikkatini çekmiştir. Elbette İsrail, Iraklı grup ve siyasi partilerle çok gizli bir ilişki kurmuştur. Ancak, 11 Eylül olayları ve Irak’ın işgal kararından sonra İsrail’in bölgede rol ifa etmesinin önemi artmıştır. Bu nedenle, İsrail’in Irak’taki örtülü varlığı ile yakından ilgilenen bölge ülkeleri, 1948 yılında, önce Filistin’de görülen yayılmacı politikanın benzerinin, şimdi Irak’ta uygulanmasından endişe ederken, gelişmeleri dikkatle izliyor.